kuzu fileto tarifi

Selam degerli web sitesi okurlarimiz. Yogun talep üzerine sizlere bugün kuzu fileto tarifi yazisini sunmaya karar verdik.

Kaburga Kebabı Tarifi Kaburga Kebabı Nasıl Yapılır Kaburga Kebabı Oktay Usta Tarifleri, Kaburga Kebabı Tarifleri, Kaburga Kebap Nasıl Yapılır, Kaburga Kebabı Oktay Usta Tarifleri, Yemek Tarifleri, Kaburga Kebabı Pişirmek, Kaburga Kebap Tarifleri, Kaburga Kebap Nasıl Pişirilir, Kebap Tarifleri, Kebaplar, Kaburga Kebap Oktay Usta Tarifi, Kaburga Kebap Malzemeleri.

Kaburga Kebap Tarifi

Malzemeleri:

• 1 kilo kuzu fileto (Kemiği çıkarılmış hafif dövülmüş et)
  


• 1 tatlı kaşığı salça
  


• 1 tane orta boy kuru soğan
  


• 3 diş sarımsak
  


• 5 gram karabiber
  


• 5 gram kimyon
  


• 20 gram acı pul biber
  


• Yarım limon suyu 
  


• 10 gram tuz
  


• Yarım çay bardağı bardağı sıvı yağ
  

Yapılışı

Filetolar dövülmemiş pirzola şeklinde hazırlayın.

Soğanlar ince ince doğranır.

Sarımsaklar dövülüp baharat ve salça ile karıştırılır.

Sıvı yağ ve limon suyu etle birlikte harman edin ve 4 saat dinlendirin.

Izgarada kömür ateşinde pişirin.

Bu yazi hakkinda daha detayli bilgi gorebileceginiz guzel bir web sitesi : kuzu fileto tarifi

Sus sakın konuşma!

Erkeklerin de duymaktan hoşlanmadığı sözler

Çoğu zaman erkeklerin söylediği kırıcı sözlerden şikayet etseniz de onların da ara sıra sizin gibi düşündüğü ve söylediklerinize sinirlendikleri hiç aklınıza geldi mi?

Erkekler bazen öyle sözler söylerler ki duyduklarınıza inanmakta zorluk çekersiniz. Fakat suçu sadece onlara atmak marifet değildir. Çünkü erkeklerin de duymaktan hoşlanmadığı sözler vardır.

Ay çok şirin

Siz sevdiğiniz erkeğe iltifat etmeye çalışıyor olabilirsiniz; fakat şunu bilmenizde yarar var: erkekler ‘şirin’ sözcüğünden nefret ederler. Eşiniz şık bir kıyafetle karşınıza çıktığında ona ‘çok şirin olmuşsun’ demek erkeklik gururuna hakaret etmek anlamına gelebilir. Bu nedenle ‘şirin’ sözcüğünü mümkün olduğunca az kullanmalısınız.

Konuşmamız gerek

Bu iki kelime erkeklerin arkasına bakmadan kaçmak için yer arayacağı kelimelerdir. Bu nedenle eğer bir sorununuzu paylaşmak için konuşacaksanız direkt olarak ‘konuşmamız gerek’ demeyin. Konuya girmek için uygun anı kollayın ve beklemediği bir anda konuyu açın.

Sadece bir oyun

Eşiniz futbol maçı izlerken ona ‘ Niye bu kadar önem veriyorsun, sadece bir oyun’ derseniz kalbini kırmış olursunuz. Çünkü erkekler için spor karşılaşmaları hayatlarının vazgeçilmezidir. Ona saygı gösterdiğinizi bilmesini istiyorsanız, bu tür spor aktivitelerinde ona destek olmalı, gerekirse birlikte seyretmeyi teklif etmelisiniz.

Hiçbir şey yok

Suratınız beş karış ve sinirli olduğunuz her halinizden belli. Eşiniz yanınıza gelip size ne olduğunu sorduğunda kesinlikle ‘hiçbir şey yok’ demeyin. Çünkü yüzünüz zaten sizi ele veriyordur. Onun tahmin etmesini beklerseniz daha çok beklersiniz.

Ne giymişsin öyle?

Erkekler kadınlar gibi ne giyeceklerini saatlerce düşünmezler, bu nedenle kıyafetlerin eleştirilmesinden nefret ederler. Eğer üzerindekini beğenmezseniz ona güzel bir şekilde ‘bence sana öteki daha çok yakışıyor’ demeniz yeterlidir.

Sence güzel mi?

Birlikte bir yerlere gittiğinizde gördüğünüz güzel kadın için ‘sence güzel mi?’ diye bir soru sormanız erkekleri çileden çıkartır. Çünkü hangi cevabı verirlerse versinler mutlu olamayacağınızı bilirler. ‘hayır’ deseler inanmayacaksınız, ‘evet’ deseler kavga edeceksiniz. Bu ikilemi yaratmamak adına bu soruyu da sormayın.

Siz bu yazıyı okuyan kişiden birisiniz.

Önümüzdeki Günlerde 7-24 Makyaj'da ! ❤

Merhabalar, stresli, yoğun ve başımı kaşıyacak dahi vaktimin olmadığı (Haziran'dan beri süregelen) şu günlerde artık yavaş yavaş bloguma düzenli yazı girmeye önceki postlarda gördüğünüz üzere geri dönebildim:)

Şimdi sıra yeni yazılarda, peki önümüzdeki günlerde blogumda neler olacak?


Yeni alınanlar/alışveriş, iki canım arkadaşımdan gelen hediyeler;

Son zamanlarda sürekli kullandığım cilt/saç bakımı favorilerim;

Son zamanlarda kullandığım makyaj ürünlerim/fırça favorilerim;

Hangisi önce olsun ya da bu favorileri topluca mı yoksa tek tek mi yazsam bilemedim ama durum budur:)

Sevgiler!

acıklamalı bebek

Merhabalar sevgili site okurlarimiz. Yogun talep üzerine sizlere bugün acıklamalı bebek yazisini yayinlamaya karar verdik.

Öncelikle herkese merhaba...

Bereketi bol,hayırlı ramazanlar dilerim daha nicelerini görmek nasip olsun inşallah...

Oh be sonunda siparişlerim bitti çok şükür yeni modellerde denemeye devam ediyorum onları da ekleyeceğim yakında :) 


Şimdi yoğun istek üzerine,ramazan dolasıyla biraz geciken convers patiğin yapımını anlatacağım.

İlk denediğim günler aklıma geldi de tığ ile conversi hiç becerememiş o gaz ile şiş ile denemiş ve ilk denemede çok beğenmiş ve beğenilmişti patiğim :) Ve sonrasın da ne mi oldu son 1 yılım convers örerek geçti :) Çok güzel oldu :)


Tarifini yaptığım patik sipariş üzerine yapılmış olup,henüz hayata gözlerini açmamış bir miniğin ayaklarını ısıtmak için yola çıktılar.

Ben yaptığım bu patiği 0-6 aya göre hazırladım sizler ilmek sayısını artırarak istediğiniz büyüklüğe göre hazırlayabilirsiniz.


Artık patiğimizin yapımına geçelim.

İp:Kartopu

Şiş No:3.5

Ölçü:0-6 ay


Resimlerdeki numaralardan altlarına numaralarla açıklamalarını yapacağım inşallah anlatabilirim :)

 1-Şişimize 42 ilmek atarak patiğimize başlıyoruz.

 2-5 sıra beyaz ile haroşe örüyoruz.

 3-6.sırada bir sırada mavi renk,7.sırada bir sıra beyaz,8.sırada lacivert örüyoruz.

 4-Lacivert bitince patiğin arkasından patiğimizi 18+6+18 olarak ayırıyoruz.

 5-18 ilmeği haroşe olarak örüyoruz.18.ilmek ile 19.ilmeği kesmek için alıyoruz.

 6-Ve ilmeklerimizi resimde göründüğü gibi kesiyoruz.

7-İlk kesme işlemi bitince 5 tane haroşe örüyoruz 6.ve 7.ilmeği yine aynı şekilde kesiyoruz.

 8-Resimde görüldüğü gibi patiğimiz ortada 6 ilmek kalıcak şekilde ayrıldı.

 9-Ön kısma gelince 6 tane ilmeği düz örgü yapıyoruz.

 10-Kenarlarda 11 ilmek kalana kadar aynı şekilde sağdan ve soldan kesiyoruz.(18 ilmek 11 ilmeğe düşecek)(11+6+11)(Önden 6 ilmeği hep düz örmeyi unutmayalım ! )

11-Kesme işlemi bitince patiğimizde çirkin görüntüsü olmaması için boşluktaki ilmekleri yanındaki ilmekle bir alarak düzeltiyor ve birleştiriyoruz.

12-Aynı işlemi hem sağ hem soldan yapıyoruz.                                                                                                                    

13-14-15-Patiğin birleştirilme işlemi resimli daha net anlatılmıştır.

1-Birleştirilme işleminden sonra lacivertle 10 sıra örüyoruz.Ortadaki 6 tane ilmek hep düz örülecek.

 2-Bir sıra beyaz örüyoruz.

 3-4-Mavi ipimizle patiğimizi resimdeki gibi bitiriyoruz.

5-6-Patiğimizin bitmiş hali.Kenarlardaki ipleri içeriye alarak temizliyoruz ve dikmeye hazırlıyoruz patiğimizi.

7-Beyaz iple 7 zincir çekerek birleştiriyoruz,içini 16 tane 2'li trabzanla doldurarak convers armasının şekli gibi yapıyoruz.

8-Patiğimizin bağcıklarınızı hazırlıyoruz.İsterseniz zincir çekerek,isterseniz de bükme yaparak.

9-Bağcıkları istediğiniz sıklıkta tığ ile geçiriyoruz.

10-Patiğimizin dikme işlemi ile tamamlıyoruz.(Ben genelde rahat olsun diye convers arması ve bağcık geçirme işlemini patiğin dikişinden önce bitiriyorum.)

11-Patiğimizin bitmiş hali

Umarım açıklayıcı olmuşumdur.Yine de anlaşılmayan yer olursa elimden geldiğince açıklamaya çalışırım.En güzel en renkli yumaklarla güzel conversler örmek dileğiyle...

---NOT---

EMEĞE SAYGI AÇISINDAN LÜTFEN İZİNSİZ ALINTI YAPMAYALIM.ÖZELLİKLE FACEBOOK ÖRGÜ SAYFALARINDA İZİNSİZ PAYLAŞMAYALIM LÜTFEN.HABER VERİLEREK İZİNLİ KULLANILABİLİR.EMEĞE SAYGI DUYALIM.

Bu yazi ile alakali daha detayli bilgi inceleyebileceginiz kaliteli bir web sayfasi : aciklamali bebek battaniyesi

ŞİMDİ SIRA BENDE.. BEN; SÜSLÜ AŞURE...

Süs Malzemeleri: Acısı çıkarılıp şekerli suda kaynatılmış portakal kabuğu, sıcak suda bekletilip yumşatılmış kuş üzümü, dolmalık fıstık, sarı üzüm, kuru kayısı, kuru incir, çekilmiş şam fıstığı, file badem, tane badem, hindistan cevizi, kavrulmuş susam, tarçın, çörek otu, iri parçalanmış ceviz içi, iri kıyılmış fındık, birkaç tane karanfil. Bu kadar süslenmeye ben bile güzel olurdum ya, şimdi konumuz bu değil:))

Biliyorsunuz Muharrem ayının son haftasındayız. Evlerimizde aşureler pişti, konu-komşu, eş-dost bu mis gibi aşureleri yiyerek; hem kendileri için, hem de pişiren için duaları ile berekete vesile oldu inşallah. Kalbimden böyle geçiyor..

Aşure (Muharrem ) ayı bu sene 4 KASIM pazartesi  günü başlıyor, 3-ARALIK salı günü sona eriyor. 30 gün sürecek olan bu mübarek ay senenin ilk ayı olup, müslümanlar için amel defterine yeni bir başlangıç yapmak için kaçırılmayacak bir fırsattır.

Tevbe Sûresi’nin, 36. âyet-i  kerimesin de;

“Muhakkak ki; Allâhü Teâlâ katında ayların sayısı, Cenâb-ı  Hakk'ın kitabında gökleri ve yeri yarattığı günden beri on ikidir. Bunlardan dördü haram olanlardır...” buyrulmuştur.  Bu aylar Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb aylarıdır. Bunlara eşhuru hurum (haram aylar) denilir.

Bu aylarda yapılan isyanın günahı diğerlerinden daha şiddetli, ibadetin sevabı diğerlerinden daha kıymetli olduğundan öbür aylardan daha fazla hürmet edilmesi lâzım gelir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Muharrem ayından bir gün oruç tutan kimseye, bir gününe karşılık otuz günlük sevab vardır.” buyurmuştur. Bir başka hadîs-i şerîfte; “…Ramazan orucundan sonra oruçların en faziletlisi Muharrem ayında tutulan oruçtur.” Buyrulmuştur./Netten alıntı.

Ben de yaklaşık 15lt. ve 5lt.'lik iki büyük tencerede yaptım aşuremi. Aşuremin süslenip püslenip görücüye çıkması uzun sürdü. Eee ne derler ağır toplar sonda sahne alırlar..

İşte benim 'Süslü Aşure'm..

MALZEMELER:

750 gr. buğday, 1,5 su bardağı k.fasulye, 1,5 su bardağı nohut, 1 su bardağı pirinç, 500'er gr. sarı çekirdeksiz üzüm ve kuru kayısı, 400 gr. kuru incir, 3 elma, 1 portakal, 4 su bardağı süt, 2 kilo toz şeker, aldığı kadar su.

Üzerini süslemek için:

Fındık, kuş üzümü, tarçın, badem, ceviz, dolmalık fıstık, ceviz, vs.. (arzunuza kalmış her türlü kuru yemiş, tatlıya yakışan baharatlar).

YAPILIŞI:

-Fasulye, nohut ve buğdayı güzelce yıkayıp ayrı ayrı kaselerde bir gece suda ıslatıp bekletiyoruz.

-Fasulye ve nohutu ayrı ayrı kaplarda haşlıyor ve çıkan kabuklarını ayıklıyoruz.

-Islatmış olduğumuz buğdayı iyice yıkayıp kara suyunu çıkartıyoruz. Geniş bir tencereye üzerini 4-5 parmak geçecek su koyarak kaynatıyoruz. Kaynamaya başlayınca 10 dakika sonra altını söndürüp 5-6 dakika dinlendiriyoruz. 

-Tekrar ocağın altını yakıp buğdayı yine kaynatıp, yine dinlendirme işlemini 3 kez yapıyoruz. Bu esnada suyuna bakıp eksilmişse sıcak su ilavesi ile altının tutmamasını sağlıyoruz.

-Ocağın altını üçüncü kez yaktığımızda 2 bardak ılık veya sıcak süt ekliyoruz. Pirinci de bu esnada tencereye ilave ediyoruz.

-Suyu azalmış olabilir. Bu sırada 3-4 bardak sıcak su daha eklememiz gerekiyor ve tencereyi sallayarak karıştırmamız (rivayete göre tencereye kaşık, kepçe vs. bu aşamaya kadar sokulmaz, tencere sallayarak karıştırılırmış).

-Şimdi haşlanmış fasulye ve nohutu ekleyelim. Sürekli karıştıralım.

-Üzümleri yıkayıp ekliyoruz. Malzeme koydukça suyunu da arttırmamız gerekiyor.

-Portakal kabuğunu küp küp doğruyoruz, küçük bir kapta su ile kaynatıp (bu işlemi iki kez su değiştirmek sureti ile tekrarlıyoruz) acı suyunu çıkarıyoruz. Tencereye ekliyoruz.

-Kabukları soyulmuş ve küçük küpler halinde kesilmiş elmaları da ekliyoruz.

-Kalan iki bardak sıcak sütü ilave ediyoruz. Biraz daha karıştırıyoruz.

-Şekeri ekliyoruz (2 kilo şekerden 1 su bardağı ayırırsak tadı daha uygun, insanın içini bayıltmayan bir ölçüde oluyor).

-Şeker eriyince küp küp doğranmış ve sıcak suda yumuşatılmış kuru kayısıları ilave ediyoruz. Gerekirse biraz daha sıcak su koyabiliriz. Dibi tutmasın diye sürekli karıştırıyoruz.

-Küp doğranmış inciri atıp, az su daha ekleyip, bir taşım kaynatıp altını kapatıyoruz.

-Kaselere paylaştırıp, ılımaya bırakıyoruz.

-Aşurelerimiz ılıyıp üzeri kabuk bağladığında kuş üzümü, dolmalık fıstık, fındık, tarçın başta olmak üzere arzumuza göre süslüyoruz.

Bereketi bol olsun, hepimizin hanelerine kısmet yağsın. Afiyet olsun...

Evde Borcam kalmadı, kase, tabak kalmadı. Girdiğin, piştiğin her eve bereket ihsan eyledin mübarek aşure...

Not: 2011/10 Muharrem Oktay Usta tarifinden yararlanılmıştır. Tabii kendi değişikliklerim ile..

kurdela nakisli oyalarin yapilisi

Merhaba degerli web sitesi okurlarimiz. Yogun talep aldigimiz icin sizlere bugün kurdela nakisli oyalarin yapilisi makalesini yayinlamaya karar verdik.

2012-2013 Eğitim dönemi eserlerinin sergilendiği 16.İsmek sergisi 8 Haziran'da Feshane'de açıldı.

Unutmadan hatırlatayım yarın serginin son günü bitmeden gidip ziyaret edebilirsiniz.

Her yıl sergi resimlerini yayınladığım için bu yıl da sergiye gidip bol bol resim çektim.

Geçen hafta Perşembe günü (13 Haziran) Feshane'ye gittim.

Sergi resimlerini tek tek çekmek çok vakit aldığı için sabah 11'de Feshane'deydim.

Akşam 17.30'a kadar hiç mola vermeden resim çektim.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 2 fotoğraf makinesi ile sergiye gittim.

Geçen yıl kullandığım makinelerden birisi bozulduğu için Kasım ayında yeni bir makine (Panasonic-Lumix DMC-FS40) aldım.

Makinem iyi, çok memnunum ama kendi pili olduğu için dışarıda pili bittiği zaman marketten kalem pil alıp, takayım gibi bir şey söz konusu bile değil.

Sergide bazı stantlarda yetersiz ışıklandırma ya da ters ışık olduğu için mecburen sık sık flaş kullandım, bu da pilinin daha çabuk bitmesine sebep oldu.

Bütün yük diğer makinemin üzerine kaldı, onun da 2 defa pili bitti, yanımda getirdiğim yedek pillerde bitince mecburen dışarı çıkıp, pil aldım, geri gelip resim çekmeye devam ettim.

Hani deyim yerindeyse pilimin son damlasına kadar resim çektim : )

Bu yılki sergiden hatırlayacağım tek olumsuzluk bu pil sorunu oldu.

Bu yıl sergide her branşa yer ayrılmıştı ama daha kısıtlı yer ayrılmıştı, bu yüzden ürün sayısı daha azdı.

Geçen yıl 3.500 resim çekmiştim ama bu yıl 2.500 resimle eve döndüm.

Bu durum, benden daha çok resim bekleyenler için kötü oldu ama ben daha az ürün olduğu için daha rahat çalışıp, işimi bitirdim.

Eskiden Haliç salonunda el sanatlarına yer verilirdi, bu yıl o salon olduğu gibi resim-fotoğraf ve Türk İslam sanatlarına ayrılmıştı.

Küçük Bedesten salonunda ise ödül almış olan eserler vardı.

II.Mahmut salonunda ise el sanatları-atölyeler-meslek eğitim stantları bir aradaydı.

Şimdi sizi serginin genel bir görünümünden oluşan resimlerle başbaşa bırakıyorum.

Unutmayın bu özet bölüm, bütün branşların (bu bölümde resmi olmasa bile) ayrıntılı resimlerini ayrıca yayınlayacağım.

2013 İSMEK FESHANE SERGİSİ;

Sergiyi gezmeye her zaman Haliç salonundan başlarım.

Bu yıl da önce Haliç salonuna girdim, karşıma Resim branşına ait eserler çıktı.

Ortalık o kadar sakin ve huzurluydu ki "iyi ki bugün gelmişim" dedim.

Resim çekerek dolaşmaya başladım ama baktım ki Haliç salonun da el sanatlarına ait hiç bir bölüm yok.

Bende vakit kaybetmemek ve makinelerimin pili ve performansı sağlamken el sanatlarını çekmek için salondan çıktım.

Salona girerken üstte ki tabelayı fark etmemişim.

Tabelada içeride sergilenen branşların ismi yazıyormuş.

Bütün salon sanat galerisi gibi hazırlanmış, resim-fotoğraf-desen tasarımı-mozaik-çakıl taşı ile resim-çini-seramik-tezhip-minyatür-hat-ebru-v.b eserlerin hepsi Haliç salonunda sergilenmiş.

Fonda hafif bir müzikle kendinizi gerçek bir sanat galerisinde gibi hissediyorsunuz.

Günün sonunda tekrar buraya gelmek üzere II.Mahmut salonuna yöneldim.

Bu sefer içerde sergilenen branşların olduğu tabelayı es geçmedim.

Aradığım bütün branşlar bu salondaydı.

Sergi resimleri arasında en çok talebi el sanatları branşları (el nakışı-iğne oyası-makine nakışı-kurdele nakışı-mefruşat v.b) gibi eserler görüyor.

Her zaman ki gibi salon için çok şık bir dekorasyon hazırlanmıştı.

 

Hani Haliç salonunun sakinliğini görünce iyi ki bugün gelmişim demiştim ya, aslında asıl kalabalık II.Mahmut salonundaymış.

Kalabalık-gürültü, kuaförlük ve cilt bakımı standından gelen yüksek sesli popüler müzikle neye uğradığımı şaşırdım : )

Ben mümkün oldukça ilk hafta sergiye gitmezdim ama o gün benim için çok müsaitti, gittim.

Okulların henüz kapanmadığını, herkesin tatile çıkmadan önce sergiyi görmek istediğini unutmuşum.

Kalabalığın tek olumsuz tarafı standın genel bir resmini çekemiyorsunuz, herkes ürünlerin resmini çekmeye çalışırken aradan sıyrılıp resim çekmeye çalışıyorsunuz, daha çok vakit kaybediyorsunuz.

İğne Oyası

Her yıl en çok ilgiyi ve talebi iğne oyası branşı alıyor, bu yüzden en çok burası vaktimi alıyor.

Bu yıl yine muhteşem eserler hazırlanmıştı.

Stant başlarında iğne oyasından üzüm salkımları, inci çiçekleri vardı.

Hepsinin ayrıntılı resimlerini ayrıca yayınlayacağım.

Kurdele Nakışı az ama öz eserlerle sergide ki yerini almıştı.

Bu yatak örtüsüne bayıldım, en ince ayrıntısına kadar resimlerini çektim.

Hepsini buradan yayınlayacağım.

Yine kurdele nakışına ait bir bölüm, bu grupta ağır başlı havası ile göz dolduruyordu.

Bu yıl sergide ki bütün yatak örtüleri yatak hafif yukarı kalkmış şekilde sergileniyordu.

Bu şekilde yatağa karşıdan baktığınızda örtünün bütün ayrıntılarını görebiliyorsunuz.

Makine Nakışı bölümüne ait stant.

Bu yıl sergide çok sayıda bindallı ve kaftan tarzı çalışmalar vardı.

Makine nakışına ait resimleri de daha sonra ayrıca yayınlayacağım, bu görmüş olduğunuz eserleri o resimlerde daha yakından görebilirsiniz.

Tel kırma ve Alüminyum folyo branşı birbirinden güzel eserler ortaya çıkarmış.

Sergi de ürünlerinin güzelliği ve çokluğu ile göz kamaştırdılar.

El Nakışı.

El emeği göz nuru birbirinden güzel eserler hazırlanmıştı, hepsinin ayrıntılı resimlerini yayınlayacağım.

Çeyiz Ürünleri Hazırlama yani Mefruşat bölümüne ait stantta 3 yatak odası takımı ve 1 bebek beşiği çalışması vardı.

Ahşap ve kumaş boyama bölümüne ait eserler ayrı ayrı kompozisyon hazırlanarak sergilenmişti.

Mesela üstteki bölümümün konusu bıcır bıcır muffin modellerinden oluşan örtü ve mutfak eşyalarıydı.

Kartpostal ve mektup temalı üstteki takım da çok şıktı.

Üstte ki eserde en sevdiğim temalardan olan marin (deniz-denizcilik) teması kullanılmıştı.

Şiş dantel bölümü birbirinden güzel eserlerle sergide ki yerini almıştı.

Tabii kumaş çiçek yapımı yani eski adı ile suni çiçek bölümünün bütün ürünlerine bayıldım.

En sevdiğim ve şaşırdığım stantlardan birisi bu  oldu.

Giyim Üretim Teknolojileri, bu yıl stantların küçülmesi sebebi ile geçen yıllara oranla daha az ürün vardı.

Bu branşa ait giyim bölümünden sadece 32 resim çekmişim : (

 

Modelistlik ve Stilistlik branşları her yıl muhteşem vitrin ya da stant çalışmaları yaptıkları için çalışmalarını ve sunumlarını merakla bekliyorum.

Bu yılda çok şık vitrin çalışmaları vardı.

Modelistlik bölümünde ki mezuralı dekor ve stilistlikte ki toplu iğneler çok hoşuma gitti.

 Trikotaj

Şiş Örücülüğü

Yiyecek-İçecek Hizmetleri bölümünde bu yıl bol bol pasta, muffin ve tatlı sunumları vardı.

Üstte ki resimde gözleriniz sizi yanıltmıyor, masa-sandalye ve masanın üzerinde ki her şey duvarda duruyor.

Her yıl yiyecek içecek hizmetleri ya da aşçılık bölümüne ait stantta çeşit çeşit yemek sunumları yapılırdı, bu yıl inanılmaz güzellikte ve profesyonellikte pastalar sergileniyordu.

Takı tasarım bölümünde bazı eserler camlı bölümlerde sergileniyordu, resim çekerken camın yansıması yüzünden bazı eserlerin resimleri çok net çıkmadı.

Takı tasarım bölümünün dekor çalışması da çok güzeldi.

Kırkyama.

Kırkyama bölümüde çok güzel eserler hazırlamıştı.

Özellikle İstanbul silüetli ve kelebekli çalışmaya bayıldım.

Nikah şekeri yapımı bölümü bu yılda bıcır bıcır bir stant hazırlamıştı.

Stantta lunaparklarda ki gibi kafanızı koyup, resim çektirebileceğiniz gelin damat figürü vardı.

İsteyen herkese (ücretli) hint kınası yapılıyordu.

İpek boyama ve vitray bu yıl birlikte sergileniyordu.

 Üç Boyutlu Şekillendirme (Rölyef)

Bu yıl Rölyef bölümünün de daha az eseri sergileniyordu.

Rölyefin Haliç salonunda olmamasına şaşırdım, rölyef tam o salonda ki eserlere uygun bir branş.

Filografi.

 Gravür (Ahşap Yakma)

Bu yıl eserlerinin güzelliği ve çokluğu sebebi ile beni şaşırtan branşlardan birisi de Gravür oldu.

Engelliler merkezlerinin ürünleri de sergide ki yerini almıştı.

Stantta ürünlerin satışı yapılıyordu.

Ev aksesuarları bu yıl beni hayal kırıklığına uğrattı.

Geçen yıl ki muhteşem standından sonra bu yıl ki standı ve sergilenen eserler çok sönüktü.

 Kayışdağı Darülaceze sakinlerinin hazırladığı eserler.

Atölyeler.

İlgi duyduğunuz branşın eserlerinin nasıl hazırlandığını görmeniz ve bilgi almanız için salonun önemli bir kısmını atölyelere ayırmışlar.

Kitre bebek atölyesi.

Son anda kitre bebek için ayrıca bir sergi standı olmadığını sadece atölye bölümünde ki eserlerin sergilendiğini fark ettim, resimlerini çektim.

Kuyumculuk Atölyesi.

 Resim Atölyesi.

 Bahçe bakımı bölümü çok güzel ve sevimli bir stant hazırlamış, resimlerini ayrıca yayınlayacağım.

Ve tekrar Haliç salonundayım.

Sanat galerisi şeklinde hazırlanmış salonda gezip, gerçekten dinleniyorum.

Burada II.Mahmut salonunda ki curcuna-kalabalık ve gürültü yok.

Her yıl büyük bir merakla beklediğim resim bölümünde projelerin, eserlerin hepsine hayran oldum.

Resim bölümünün muhteşem çalışmalarından birisi.

Fotoğraf.

Kaligrafi bölümünün hazırladığı muhteşem eser Esma-ül Hüsna.

Çini ve seramik bölümü de salonda ki yerini almıştı, ayrıntılı resimlerini daha sonra yayınlayacağım.

Kat'ı Sanatı

Kat'ı Sanatından 2-3 yıl önce haberim oldu, daha önce bilmiyordum.

Şimdi sergide ki eserlerini büyük bir hayranlıkla takip ediyorum.

Ayrıntılı resimlerini daha sonra yayınlayacağım.

Her yıl Türk İslam sanatlarına ev sahipliği yapan Küçük Bedesten salonu bu yıl, branş yarışmalarında dereceye giren eserlere ev sahipliği yapıyordu.

Ne yazık ki Küçük Bedesten'de sadece makine nakışının resimlerini çekebildim.

Eser sahiplerinin isimlerini bile tam olarak çekemedim.

Pilimin son damlasına kadar resim çektim.

Şimdi resimleri düzenlemek için uğraşıyorum.

29 Haziran'da yeğenimin düğünü var, önümüzde ki günlerde yoğun günler geçireceğim.

Düğünden sonra fırsatını bulduğum anda branş resimlerini yayınlamaya başlayacağım.

Görüşmek üzere....

Onerdigimiz guzel konular ve siteler : iğne oyam